İngilizce 6.Ünite Konu Anlatımı
Ortaokul 6. Sınıf İngilizce 6. Ünite (Vacation) Konu Anlatımı - 3 (The Simple Past Tense (Di'li Geçmiş Zaman (Basit Geçmiş Zaman))
The Simple Past Tense (Di'li Geçmiş Zaman (Basit Geçmiş Zaman))
Geçmişte belli bir zamanda yapılmış, ya da arka arkaya gerçekleştirilmiş (seri) eylemler anlatılırken kullanılır. Olumlu cümlede verb (fiil) past (geçmiş) haldedir. Verb (fiil) regular (düzenli) ise, sonuna - d, - ed veya - ied eklerinden birini alır. Irregular (düzensiz) ise, ek almaz, özel yazılışı vardır. (Bu konuda; Ortaokul 6. Sınıf İngilizce 6. Ünite (Vacation) Konu Anlatımı - 1 (Irregular Verbs (Düzensiz Fiiller)) bölümünden yararlanabilirsiniz.)
İlk bölümdeki örnek olumlu cümlelerimiz regular verbs (düzenli fiiller)den oluşmaktadır; parantez içinde fiillerin yalın hallerine dikkat ediniz.
I cycled (cycle) in the mountains. (Ben, dağlarda bisiklet sürdüm.) |
We played (play) fun games, such as hide and seek. (Biz, saklambaç gibi neşeli oyunlar oynadık.) |
You stayed (stay) in a tent. (Sen, bir çadırda kaldın.) |
They cooked (cook) meals and picked (pick) berries yesterday. (Onlar, dün yemek pişirdi ve meyva topladılar.) |
We watched (watch) films in the evenings. (Biz, akşamları film seyrettik.) |
I and my brother learned (learn) skiing. (Ben ve erkek kardeşim kayak öğrendik.) |
He visited (visit) the Buckingham Palace last year. (O, geçen yıl Buckingham Sarayı'nı ziyaret etti.) |
I liked (like) having a beach holiday last month. (Ben, geçen ay plaj tatili yapmayı sevdim.) |
She studied (study) English during the holiday. (O, tatil boyunca İngilizce çalıştı.) |
We walked (walk) on the sand and played (play) fun games with our friends. (Biz, arkadaşlarımızla kumların üzerinde yürüdük ve neşeli oyunlar oynadık.) |
İkinci bölümdeki örnek olumlu cümlelerimiz irregular verbs (düzensiz fiiller)den oluşmaktadır; parantez içinde fiillerin yalın hallerine dikkat ediniz.
We had (have) a good time. (Biz, iyi vakit geçirdik.) |
I went (go) to the seaside and I learned swimming. (Ben, deniz kıyısına gittim ve yüzme öğrendim.) |
I bought (buy) a ticket to Antalya two days ago. (Ben, iki gün önce Antalya'ya bir bilet satın aldım.) |
I got (get) up very early on holiday. (Ben, tatilde çok erken kalktım.) |
You took (take) your swimming suit for vacation and swam (swim) a lot in the sea. (Sen, tatil için bir mayo aldın ve senidze çok yüzdün.) |
She made (make) a sand castle on the beach yesterday. (O, dün plajda kumdan kale yaptı.) |
You flew (fly) your kite on holiday. (Sen, tatilde uçurtmanı uçurdun.) |
I spent (spend) 5.000 $ for my summer holiday last year. (Ben, geçen yıl yaz tatilimde beşbin dolar harcadım.) |
I sent (send) a postcard to my parents from Venice. (Ben, Venedik'ten aileme bir kart yolladım.) |
She had (have) an egg and drank (drink) some milk at breakfast. (O, kahvaltıda bir yumurta yedi ve biraz süt içti.) |
Olumlu yapıda did yardımcı fiili kullanılmaz.
Olumsuz cümlede didn't (did + not) kullanılır ve verb (fiil) present (şimdiki zaman, yalın) haldedir. Örnekleri inceleyiniz.
He didn't come back from Amasya yesterday. (O, dün Amasya'dan geri dönmedi.) |
I didn't like the local food on holiday. (Ben, tatilde mahalli yiyecekleri beğenmedim.) |
It didn't snow for two days last week. (Geçen hafta iki gün süresinde kar yağmadı.) |
Sezen didn't sing a song at the song contest. (Sezen, şarkı yarışmasında şarkı söylemedi.) |
He didn't go sailing yesterday. (O, dün yelkenliye gitmedi.) |
I didn't take any photos in Venice. (Ben, Venedik'te hiç fotoğraf çekmedim.) |
You didn't travel by train last year. (Sen, geçen yıl trenle seyahat etmedi.) |
They didn't have a party two days ago. (Onlar, iki gün önce bir parti vermediler.) |
She didn't buy any gifts in Italy. (O, İtalya'da hiç hediye almadı.) |
They didn't go for a gondola ride in Venice last week. (Onlar, geçen hafta gondola binmek için Venedik'e gitmediler.) |
You didn't give all your money to your family. (Sen, bütün paranı ailene vermedin.) |
I didn't miss the school bus this morning. (Ben, bu sabah okul servis otobüsünü kaçırmadım.) |
Cümle did ile başlıyorsa, sorudur; fiil de yalın haldedir. Bu sorulara olumlu cevap verilecekse yes, olumsuz cevap verilecekse no ile başlanır. Örnekleri inceleyiniz.
Did you enjoy your holiday? (Sen, tatilin tadını çıkardın mı?) |
Did you go swimming yesterday? (Sen, dün yüzmeye gittin mi?) |
Did you pick up the flowers yesterday? (Sen, dün çiçekleri topladın mı?) |
Did you have a wonderful holiday last summer? (Sen, geçen yaz harika bir tatil yaptın mı?) |
Did they get up early on their holiday? (Onlar, tatillerinde erken kalktılar mı?) |
Did she like the local food on her holiday? (O, tatilinde yerel yemekleri sevdi mi?) |
Did he water the flowers and the trees on the farm? (O, çiftlikte çiçekleri ve ağaçları suladı mı?) |
Did we sunbathe on the beach yesterday? (Biz, dün plajda güneşledik mi?) |
Did they miss the school bus this morning? (Onlar, bu sabah okul servis otobüsünü kaçırdı mı?) |
Did she stay in a hut last week? (O, geçen hafta bir kulübede kaldı mı?) |
Question Words (Soru Kelimeleri); kişi veya nesne hakkında özel bilgi edinmek için yöneltilen sorulardır. Özneyi, eylemi, yapılış biçimini, nasıl yapıldığını, ne zaman ve ne şekilde gerçekleştiğini, niçin yapıldığını öğrenmek için sorulmuş özel sorulardır. Örnekleri inceleyiniz.
What did you do last summer? (Sen, geçen yaz ne yaptın?) I played with my friends and I also learned swimming. (Ben, arkadaşlarımla oynadım ve yüzme de öğrendim.) |
What did you do there in the evening? (Siz, akşam orada ne yaptınız?) We stayed at a comfortable hotel. (Biz, lüks bir otelde kaldık.) |
Where did you go on holiday last year? (Sen, geçen yıl tatile nereye gittin?) I went to Venice on holiday last year. (Ben, geçen yıl Venedik'e tatile gittim.) |
When did you go there? (Sen, oraya ne zaman gittin?) I went there in August. (Ben, oraya Ağustos ayında gittim.) |
How did you travel to Bordum? (Sen, Bodrum'a nasıl yolculuk yaptın?) I travelled to Bodrum by bus. (Ben, Bodrum'a otobüsle yolculuk yaptım.) |
Who sailed on a ship? (Kim, bir gemide yolculuk yaptı?) Susan sailed on a ship. (Susan, bir gemide yolculuk yaptı.) |
How much did you pay for your new car? (Sen, yeni otomobilin için ne kadar para ödedin?) I paid 12.000 $ for my new car. (Ben, yeni otomobilim için onikibin dolar ödedim.) |
How long did you stay there? (Sen, orada ne kadar kaldın?) I stayed only one week there. (Sen, orada sadece bir hafta kaldım.) |